ÜYE GİRİŞİ ÜYE OLMAK İÇİN ALTTAKİ LİNK İ TIKLA

BURSA TARİHİ

BURSA İLİ TARİHİ VE TARİHİ ESERLERİ
GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE BURSA
bursa
türkiye bursa
bursa türkiye
 BURSA İLİ CAMİLERİ
 Camiler Önemli bir inanç turizmi merkezi olan Bursa'da Yıldırım Camii ve Türbesi, Yeşil Cami ve Türbesi, Emir Sultan Camii ve Türbesi,
Ulu Cami (Cami Kebir), Muradiye Külliyesi, Hüdavendigar Cami ve Külliyesi önemli cami ve külliyeleridir. Bursa Cami ve Külliyeleri Ulu Cami Bursa kentinde bulunan Ulu Cami, Sultan Yıldırım Bayezit tarafından 1396–1400 yıllarında yaptırtılmıştır. Dikdörtgen planlı ve üç büyük giriş kapısı olan çok kubbeli camilerin en büyük ve en anıtsal örneğidir. On iki kare ayağa ve kesme taştan yapılmış kalın beden duvarlarına oturan yirmi kubbesi vardır.
Orta eksendeki kubbede aydınlık feneri altında da onaltı köşeli havuzu ve üç çanaklı fıskiyesi olan şadırvan bulunmaktadır. Caminin kuzey cephesinin köşelerinde kaidesi mermerden yapılmış ve üzeri tuğlalarla örülmüş iki minare yer almaktadır. Ceviz ağacından yapılmış minberi ağaç işçiliği yönünden bir başyapıttır.
 Ahşap kapıları motiflerle bezenmiştir. Caminin içinde bulunan yazılar, hat sanatının özgün örnekleri arasında gösterilmektedir. Mimarisi, ahşap işçiliği ve içindeki yazı sanatları bakımından Ulu Cami’nin Bursa’daki eserler arasında ayrı bir yeri vardır. Emir Sultan Camii Yıldırım Bayezit'in kızı ve Emir Sultan'ın eşi olan Hundi Hatun tarafından 15. yüzyılın başında yaptırtılmıştır.
Caminin asıl ibadet alanının üzerini büyük bir kubbe örtmekte, giriş bölümünde, şadırvanlı geniş ve dikdörtgen bir avlu yer almakta, kuzeydoğu ve kuzeybatı köşelerinde iki minare bulunmaktadır. 1795 yılında tamamen yıkılmış, 1804 yılında III. Selim tarafından yeniden yaptırılmıştır. 1954 depreminde zarar gören cami onartılmıştır. Yeşil Cami 1414-1424 yılları arasında
 Çelebi Sultan Mehmet tarafından yaptırtılmıştır. Ters planlı camilerdendir. Caminin mimarı Hacı İvaz Paşa’dır. Tamamen kesme taş ve mermer ile inşa edilen caminin zengin süslemeler ve yazılarla kaplı stalaktitli mermer taç kapısı, Osmanlı taş işçiliğinin en güzel örneklerinden birisidir. İki kubbe ile örtülü ana mekânın ilk bölümündeki havuzun
fıskiyesi yekpare mermerden yapılmıştır. Çini süslemeler caminin en önemli özelliğidir. Süslemede kullanılan firuze ve çinilerden dolayı “Yeşil” adıyla anılmaktadır. Orhan Bey Camii 1339 yılında Osmanlı Sultanı Orhan Bey tarafından yaptırtılmıştır. Caminin çeşitli cephelerinde, belli bir düzene uyulmaksızın tuğla ve kesme taş kullanılmıştır. Beş bölümlü ve sivri kemerli son cemaat yeri ortada üç küçük kubbe,
yanlarda tonozla örtülüdür. Yapıda yer alan motifler son derece sadedir. Cami, 1576 yılında genişletilmiştir. Muradiye (II. Murat) Camii Muradiye semtinde bulunan cami, Sultan II. Murat tarafından 1424-1426 yılları arasında yaptırtılmıştır. Beş bölümlü son cemaat yerinin kemer araları çeşitli geometrik tuğla ve çinilerle bezenmiştir. Caminin girişi kemerli olup, tavanı geometrik motifle süslü çini ile kaplanmıştır. Kapı kanatları ahşap işçiliğin en güzel örneklerinden biridir. Yapıda çeşitli geometrik tuğla süslemeler de yer alır. Rokoko tarzındaki mihrap, 18. yüzyılda yapılmıştır. Bu cami Bursa’da Osmanlı padişahları adına yapılan son camidir.
 Yıldırım Camii Bursa kentinde bulunan Yıldırım Bayezit tarafından 1390’lı yıllarda yaptırtılmıştır. Anıtsal bir görünümü vardır. Ters “T” planlı camilerin en özgünü olan cami, Bursa tipi kemerlerin ilk kullanıldığı yapıdır. Caminin duvarları düzgün kesme taş ile örülmüştür. Özenli bir taş işçiliğine sahiptir. 19. yüzyılda depremde iki minaresi de yıkılmış, bugün bina dışında olan minare sonradan yapılmıştır. Hamzabey Camii Muradiye Camii’nin batısında yer alan cami, Hamza Bey tarafından yaptırtılmıştır. Osmanlı Devleti ilk devir cami stillerinden ve ters “T” planlı bir camidir. Asıl ibadet mekânı üzerinde iki büyük kubbe, bunların yanında da iki küçük kubbe bulunmaktadır. İznik Yeşil Cami İznik’in doğusunda, Lefke Kapısı’nın yakınındadır. Mimarı Hacı Musa’dır.
1376 yılında Çandarlı Hayrettin Paşa tarafından yapımı başlatılan cami, onun ölümünden sonra 1398’de oğlu Ali Paşa tarafından bitirilmiştir. Adını yeşil, mavi, sarı ve mor renkli çinilerle bezenmiş minaresinden almıştır. Dikdörtgen planlı iç kısmın üzeri kubbe ve tonozlarla örtülmüştür. Mermer mihrabı, Osmanlı dönemine ait en eski örnektir. Ayrıca, mermer işlemeli taç kapısı ilginçtir. Hacı Özbek Camii (Çarşı Mescidi) İznik’de çarşı içindedir. Tarihi bilinen en eski yazıtlı Osmanlı camisidir. 1333’te yapılmıştır. Önündeki son cemaat yeriyle, tek kubbeli
Osmanlı camilerinin öncüsüdür. Duvarlar bir sıra kesme taş, üç-dört sıra tuğladandır. Üç kemerli olduğu bilinen son cemaat yeri, 1959’da yıkılmıştır. Mahmut Çelebi Camii İznik’te, Ayasofya Müzesi yakınında bulunan cami, 1442 yılında Sadrazam Çandarlı İbrahim Paşa’nın oğlu Mahmut Çelebi tarafından yaptırılmıştır. Kesme taştan inşa edilmiş olan camiyi yüksek bir kubbe örtmektedir. Tek şerefeli minaresi, mavi ve yeşil renkte sırlı tuğla şeritleri ile süslenmiştir. 
 Kaleler Bursa Kalesi Bursa Kalesi’nin yapılışı M.Ö. 1. yüzyıla dayanır. Bugün surların uzunluğu 2 km. kadardır. Çakırhamam ile Tophane arasında biri yuvarlak diğeri dört köşe iki burç vardır. Tophane, Tümen ve Sanat Enstitüsü’nün bulunduğu alan, Yıldız Kahve’ye kadar doğal bir set halindedir. Kalede 5 adet kapı bulunmaktadır. Bunlar Hisar Kapı, Kaplıca Kapısı, Zindan Kapısı, Pınarbaşı Kapısı, Yer Kapı’dır. İznik Kalesi İznik Kalesi’nin geçmişi M.Ö. 258 tarihlerine dayanır. İznik Kalesi’nde; sırasıyla İstanbul, Yenişehir, Lefke ve Göl kapıları bulunur. Ayrıca 12 tali kapısı vardır. Uzunluğu 4970 m’dir. Yüksekliği 10-13 m. olan surların direncini güçlendirmek amacıyla
114 yuvarlak planlı burç yapılmıştır. Burçların eskileri yuvarlak, yenileri ise dört köşedir. Ayrıca surların önünde bulunan müdafaa hattında 131 burç mevcuttur. İznik surları bir çok kez tamir görmüş olup, büyük ölçüde eski kent kalıntıları surlarda kullanılmıştır. Lefke Kapısı ile İstanbul Kapısı surları üzerinde bulunan üç kabartma tasvirde M.Ö. 3. yüzyıla ait bir savaşın anlatıldığı görülür. Kestel Kalesi Bizans döneminden kalmıştır. Osmanlı’nın ilk dönemlerinde oldukça güçlü bir kale olan bu surlar günümüzde büyük ölçüde yok olmuştur. Kite Kalesi Kite, bugünkü Bursa'nın Ürünlü köyü olup tarihte çok önemli bir limandır. Bu antik sur kalıntıları bulunmaktadır. 
 Türbeler Yıldırım Türbesi Yıldırım Külliyesi içinde bulunan bu türbe, 1406 yılında Yıldırım Bayezit’in oğlu Süleyman Şah tarafından yaptırtılmıştır. Kare planlı olan türbenin üzeri bir büyük kubbe ile örtülmüştür. Önünde üç gözlü kubbeli, revaklı giriş kısmı vardır. Osmanlı mimarisinin ilk revaklı türbesidir. Emir Sultan Türbesi Emir Sultan Camii yanında bulunan Emir Sultan Türbesi’nin içinde Emir Sultan, oğlu Emir Ali, eşi Hunde Hatun ve iki kızının gömütleri bulunur. Sekizgen planlı olan bu türbenin üzeri kubbe ile örtülüdür. Yeşil Türbe Yeşil Cami'nin karşısında bulunan türbe, 1421 yılında Çelebi Sultan Mehmet tarafından yaptırılmıştır. Türbenin mimarı ise Hacı İvaz Paşa’dır. Sekiz köşeli planı ve alt kattaki mezar odası ile Selçuklu kümbetlerinin
devamı görünümündedir. Sekizgen yapıyı, sekiz pencereli, yüksek bir kasnağa oturan kurşun kaplı kubbe örtmektedir. Renkli sır ve mozaik çini tekniklerinin uygulandığı çini süslemeleri ile eşsiz bir yapıdır. Dış cepheleri ile iç duvarlarının alt bölümleri firuze renkli çinilerle kaplanmıştır. Renkli ve geometrik motifli çinilerle bezenmiş olan mihrap, bir sanat başyapıtı olarak kabul edilmektedir. Pencere alınlıklarındaki çinilerde hadisler ve ayetler yazılıdır. Türbe içinde bulunan Çelebi Sultan Mehmet’in sandukasının üzeri beyaz, mavi, sarı, lacivert çinilerden oluşan yazılarla bezenmiştir. Ceviz ağacından geçme tekniği ile yapılmış, geometrik motiflerle süslü kitabeli kapı Osmanlı ahşap işçiliğinin çok güzel bir örneğidir. Çelebi Sultan Mehmet’in sandukası çevresinde kızları,
 dadısı ve oğullarından bazılarının çinilerle kaplı sandukaları bulunmaktadır. Osman Gazi Türbesi Tophane'de Orhan Gazi Türbesi'nin yanında yer almaktadır. Osmanlı İmparatorluğu’nun kurucusu Osman Gazi, vasiyeti üzerine Bursa’nın alınışından sonra “Gümüşlü Kümbet” olarak tanınan ve eski bir Bizans şapeli üzerine inşa edilen bu türbeye gömülmüştür. Ancak 1801 yılındaki yangın ile 1854 yılındaki depremler sonucunda tümüyle yıkılan bu yapı, 1863 yılında Sultan Abdülaziz tarafından yeniden yaptırtılmıştır. Kesme küfeki taş ile duvarları örülen yapının üzeri kubbe ile örtülmüştür. Sekizgen planlı olan yapının tonozlu bir girişi vardır. Türbenin ortasında Osman Bey’in her tarafı sedef kakmalı, parmaklıkla çevrili sandukası bulunmaktadır.
Sandukanın üzeri, sırma işlemeli bir kadife ile örtülüdür. Türbe içinde ayrıca, Osman Bey’in oğlu İbrahim, Orhan Gazi'nin eşi Aspurça Hatun ve bazı yakınlarının sandukaları da bulunmaktadır. Orhan Gazi Türbesi Türbe, 1854 depreminde tümüyle yıkıldığı için 1863 yılında, Sultan Abdülaziz tarafından tekrar yaptırtılmıştır. Dört kalın sütunun taşıdığı sivri kemerlerin üzerine oturtulmuş bir kubbe ve tonozla örtülü bulunan yapının içi sıvalıdır. Türbe, Bizans Kilisesi’nin bir kısmının üzerine inşa edildiği için zeminde yer yer mozaikler bulunmaktadır. Hatuniye Türbesi Muradiye Camii'nin bahçesinde II. Mehmet'in annesi Hüma Hatun için 1449 yılında yaptırılmıştır. Altı köşeli olan türbenin üzeri kubbe ile örtülüdür. Yapının içi iki sıra pencere ile aydınlanmaktadır.
Kubbe içinde yapılan kalem işi madalyon ilgi çekicidir. Şehzade Mahmut Türbesi Muradiye Camii’nin bahçesinde bulunan türbe 1506 yılında Bülbül Hatun tarafından oğlu Şehzade Mahmut için yaptırtılmıştır. Sekizgen planlıdır. Üzeri kubbe ile örtülü olan türbenin kemerli bir girişi bulunmaktadır. Yapının içi, pencerelere kadar altın yaldızlı baskı tekniği ile yapılmış motifler bulunan lacivert ve turkuvaz renkli altıgen çinilerle kaplıdır. Duvarların üst bölümleri ise kalem işçiliğiyle süslenmiştir. Yapının kapı ve pencere kapakları devrinin ahşap işçiliğinin güzel örneklerindendir. Türbenin içinde II. Bayezit'in oğulları Şehzade Musa, Orhan ve Emir'in sandukaları vardır. Kara Mustafa Paşa Türbesi Hamzabey Camii’nin bahçesinde bulunan bu türbe kare planlıdır.
Türbede Kara Mustafa Paşa’nın sandukası dışında dört sanduka daha vardır. Hamzabey Türbesi Hamzabey Camii'nin yanında olan türbe 15. yüzyılda yaptırılmıştır. Sekizgen bir plan üzerine oturtulan yapının duvarları taş ve tuğla ile örülmüştür. Türbede, 1461 yılında yaşamını yitiren Hamza Bey’in mezarı dışında, üzeri sıva ile örtülmüş 12 adet sanduka vardır. Cem Sultan Türbesi Cem Sultan’ın gömülü olduğu türbe altıgen planlıdır. Çinileri ve ahşap geçme kapıları devrinin en güzel örneklerindendir. Duvarlar pencere üzerine kadar altıgen firuze çinilerle kaplıdır. Çinilerin üstleri altın yaldızlı rumilerle süslüdür. Kubbede ve duvarlarda zengin kalem işçiliği görülür. Şehzade Mustafa Türbesi Kanuni Sultan Süleyman’ın oğlu Şehzade Mustafa’nın gömülü
 olduğu türbe sekiz köşeli olup, kurşunla kaplı bir kubbesi vardır. Türbe, Sultan II. Selim tarafından yaptırtılmıştır. İç duvarları pencere üzerine kadar 16. yüzyılın en güzel örnekleri olan kare çini levhalarla kaplanmıştır. Beyaz üzerine mavi, kırmızı, lacivert ve yeşil renkli çiçek desenleriyle süslü çiniler türbeye ayrı bir özellik kazandırmaktadır. Mükrime Hatun Türbesi Muradiye Camii’nin bahçesinde yer alan türbe 1515 yılında yapılmıştır. Bu türbede Mükrime Hatun, II. Bayezit’in oğlu Korkut ile Şehzade Âlemşah'ın kızı Fatma'nın mezarları bulunmaktadır.
Kare planlı olan yapının duvarları taş ve tuğla ile örülmüştür. Üzeri kubbe ile örtülü olan yapının duvarlarına, çok renkli kalemle geometrik desenler çizilmiştir. Kırgızlar Türbesi (Kırkkızlar Türbesi) İznik’in güneyinde bulunan türbe, 14. yüzyılın ilk yarısında, Orhan Gazi döneminde yapılmıştır. Selçuklu etkisi görülen yapı, tonozlu giriş eyvanı ve arkasındaki kubbeli mekândan oluşmaktadır. Kimin yaptırdığı bilinmemektedir. Tuğla hatıllı duvarı ilginçtir. 
 Hanlar Emir (Bey) Han Ulu Cami’nin hemen altında bulunan Emir Hanı, Orhan Bey tarafından, 14. yüzyılın ikinci yarısında yaptırtılmıştır. İç avlu çevresine sıralanan iki katlı revak ve buraya açılan odalardan oluşan bu han Osmanlı hanlarının ilk örneğidir. Alt katta eşya depoları olarak penceresiz otuz altı mahzen bulunurken, üst katta otuz sekiz oda bulunur. Hanın ortasında bir şadırvan ile tarihi çınarlar bulunmaktadır. Eski Yeni (Tahıl) Han Cumhuriyet Caddesi üzerinde bulunan han, Kanuni’nin sadrazamlarından Semiz Alizade tarafından 16. yüzyılda yaptırtılmıştır. İki katlı olan hanın duvarları kesme taş ve tuğla ile örülmüştür.
Alt ve üst katta bulunan odaların önünde revaklar mevcuttur. Geyve Hanı Demirkapı Çarşısı’nın yanında bulunan bu hanı, 15. yüzyılda, Ahi Bayezit'in oğlu Hacı İvaz Paşa yaptırarak, Çelebi Mehmet’e armağan etmiştir. Han, Yeşil Cami’ye gelir sağlamak için yapılmış olup, iki katlıdır. Yapıda, kare planlı avlunun çevresine sıralanan revaklar ile bunlara açılan odalar bulunur. Revakların üzeri tonozla, odaların üzeri ise beşik tonozla örtülüdür. Alt katta yirmi altı, üst katta ise otuz oda bulunmaktadır. İpek Hanı İvaz Paşa Camii yanında bulunan bu han, Çelebi Mehmet tarafından Yeşil Külliyesi’ne gelir getirmesi amacıyla yaptırılmıştır. Bursa'daki hanların en büyüğüdür. Hanın duvarları taş ve tuğla ile örülmüştür. Hanın zemin katında otuz dokuz, üst katında kırk iki oda bulunmaktadır.
Klasik Osmanlı hanları tarzında yapılan bu hanın odalarının önünde bulunan revakların üzeri kubbe ve tonozla örtülmüştür. Yapılan onarımlar ile hanın sadece batı bölümü özgündür; diğer bölümleri restorasyon görmüştür. Koza Hanı Ulu Cami ile Orhan Camii arasında bulunan bu hanı II. Bayezit İstanbul'daki hayır yapılarına gelir getirmek amacıyla 1490 yılında yaptırmıştır. Bursa'nın en güzel ve günümüzde en yoğun olarak kullanılan hanıdır. Duvarları tuğla ve taşla örülmüş olan bu han, dikdörtgen bir avlunun çevresinde yer alan iki katlı bir yapıdır. Bu hanın doğusunda ahır ve depoların bulunduğu ikinci bir avlulu bölüm vardır. Yapıya, Kapalı Çarşı tarafından bir taç kapıyla girilmekte, alt katında kırk beş, üst katta ise elli oda bulunmakatdır. Binanın üzeri tonozla örtülüdür. Avlunun ortasında taştan yapılmış, altında şadırvan bulunan, sekiz ayak üzerine oturtulmuş bir köşk mescit bulunur. 
Pirinç Hanı 1508 yılında Sultan II. Bayezit, İstanbul'daki vakıflarına gelir sağlamak amacıyla yaptırtmıştır. Büyük bir avlunun çevresinde, iki katlı olarak sıralanmış revaklar ve onların arkasında odalardan oluşur. Üst katta otuz sekiz, alt katta ise kırk oda bulunur. Hanın önünde bulunan iki sıra dükkanlar, 1519 yılında yanmış ve sonradan onarılmıştır. Tuz Pazarı Hanı Tuz Pazarı Camii yanında bulunan bu han, camiye gelir getirmek amacıyla Timurtaş Paşa’nın oğlu Ömür Bey tarafından 15. yüzyılda yaptırtılmıştır. Duvarları kesme taş ve tuğla ile örülmüştür. Osmanlı hanları gibi dikdörtgen bir avlu etrafına iki katlı olarak sıralanan odalardan oluşur. Üst katta 18, alt katta 17 odası vardır. Hoca Tursun Hanı Gürsu ilçesi, Aksu köyünde bulunan bu han, 1498 yılında Muhammedoğlu Hoca Tursun tarafından yaptırılmıştır. Yapının bu gün sadece kuzey kapısının bir bölümü ayaktadır. Issız Hanı Karacabey ilçesi, Seyran köyü yakınında bulunan han, 1394-1395 yıllarında, Yıldırım Bayezit zamanında büyük emir Celaleddin Eyne Bey tarafından yaptırtılmıştır. Derinliğine uzanan üç nefli, tonozlarla örtülü, avlusuz bir yapıdır. 
 Kiliseler Fransız Kilisesi: Üzeri ahşap ve kiremitle örtülü kilisede hasta bakım yeri de vardır. 19. yy' da yapıldığı tahmin edilmektedir Koimesis Kilisesi İznik'in doğusundaki bu kilisenin 8. yüzyılda yapıldığı ve ismini Meryem Ana’nın ölümünü tasvir eden fresklerinden aldığı tahmin edilmektedir. Koimesis "Meryem'in Vefatı" demektir. Bugün, yapı temelinin bazı bölümleri ve taban mozaikleri görülebilmektedir. Aziz Tryphonos Kilisesi İznik’de bulunan bu kilisenin, Bizans İmparatoru II. Theodoros Laskaris’in emri ile Aziz Tryphonos onuruna 13. yüzyılda yapıldığı düşünülmektedir. Plan itibariyle İstanbul’daki Kariye Kilisesi’ne
Bursa
benzeyen yapının büyük bir kubbe ile örtülü olduğu ve yerde mozaik süslerinin yer aldığı tahmin edilmektedir. Helena Konstantinos Kilisesi Karacabey ilçesinde, Ulubat Gölü’ndeki Manastır Adası’nda bulunmaktadır. 4.-5. yüzyıllarda yapılmıştır. Haç planlı olan kilisenin duvarları beş sıra tuğla ile kaba işlenmiş taşlarla örülmüştür. Kumyaka Kilisesi Mudanya’dadır. Bizans İmparatoru IV. Konstantinos Porphyrogenetos döneminde yaptırılmıştır. Kare planlı ana kilisenin üzeri kubbe ile örtülü olup yanlarda beşik tonozlu dört haç kolundan oluşur. Duvarları tuğla ve taş ile örülü bulunan yapının çatısı da tuğla ile örülmüştür. 
 Sinagoglar Geruş Sinagogu: 16. yüzyıl başlarında II. Selim tarafından inşa ettirilen sinagog Arap Şükrü sokağındadır. 14. yüzyılın sonlarında İspanya'dan sınır dışı edilen ve Osmanlı İmparatorluğu tarafından gönderilen kalyonlara bindirilerek Osmanlı İmparatorluğuna kabul edilen Musevî topluluğunun ilk kafileleri Bursa'ya yerleştirilmiş ve bu sinagog kurulmuştur. Geruş Sinagogu' nun günümüzdeki yapısı son derece sağlam, bakımlı olup, ibadete açık tutulmaktadır. Ets Ahayim Sinagogu: Hayat Ağacı Sinagogu olarak da bilinen Sinagog,
 Osmanlı Döneminde ilk yapılan sinagog olması nedeniyle önem taşımaktadır. Bursa fethini gerçekleştiren Orhan Bey zamanında bir ferman çıkartılarak Ets Ahayim Sinagogunun kurulmasına izin verilmiştir. Mayor Sinagogu: İspanya'nın Mallorca Adasından 15. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğunca kabul edilen ve Bursa'da yerleştirilen diğer Musevî kafilelerince bu sinagog inşa edilmiş olup, geldikleri adanın adından esinlenerek Mayor adını almıştır. Mayor Sinagogu'nun etkinliklerinden ve ölü yıkama bölümü halihazırda kullanılmaktadır. 
 Müzeler Ve Ören Yerleri Arkeoloji Müzesi Müze kurulması amacıyla eserler ilk kez 1904’den 1972’ye kadar Bursa Erkek Lisesi’nde toplanmıştır. 1972 yılında Kültürpark içerisinde yeni yapılan binaya taşınmıştır. Bithynia ve Mysia bölgelerinde bulunan eserlerin sergilendiği müzede, M.Ö. 3000 yılından Bizans dönemi sonlarına ait eserler yer almaktadır. Bölgede bulunan, pişmiş toprak kaplar, sikkeler, taş eserler ve cam eserler bir arada teşhir için kullanılan dört salonda sergilenmektedir. Türk-İslam Eserleri Müzesi (Yeşil Medrese) Bursa kent merkezinde bulunan Yeşil Medrese, Sultaniye Medresesi adıyla da tanınmaktadır. Birçok ünlü bilgin yetiştiren medrese
Bursa
 Yeşil Külliyesi ile birlikte Mimar Hacı İvaz Paşa tarafından 1414-1424 yılları arasında yapılmıştır. Plan olarak Anadolu Selçuklularının açık avlulu medreselerinin bir devamı görünümündedir. Bir giriş eyvanı, iki yan eyvan ve ana eyvandan meydana gelen mekânlarla 13 medrese odası bulunmaktadır. Medrese odalarının önünde avluyu üç taraftan çeviren revaklar vardır. Günümüzde müze olarak kullanılan binada, 12. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar maden, seramik ahşap, işleme, silah, el yazması kitaplar, İslami sikke, İslami kitabeler ve mezar taşları ile etnografik malzeme teşhir edilmektedir. Medresenin çini süslemeleri cami ve türbeye göre daha azdır. Kapı girişi üstündeki tonoz, batı yan eyvanının tavanı ve dış cephede pencere alınlıkları medresenin çini süslemeli yerleridir. Atatürk Müzesi Atatürk’ün Bursa’ya çeşitli tarihlerdeki ziyaretlerinde kaldığı bu bina kendisine hediye edilmiş,
Bursa
Atatürk de 1938’de bu yapıyı Bursa Belediyesi’ne bağışlamıştır. Cumhuriyetin 50. yılında 29 Ekim 1973 tarihinde müze haline dönüştürülerek ziyarete açılmıştır. 19. yüzyıl başlarında iki katlı tamamen ahşap malzemeden inşa edilen bina, döneminin en çekici sivil mimarlık örneklerinden olup, ahşap yapısı ve iç düzeni aynen korunmuştur. Çekirge Caddesi üzerinde Çelik Palas Oteli yanında bulunan müzede Atatürk’ün kaldığı sürede kullandığı tüm eşyalar ile birlikte üst katta limonluk olarak adlandırılan salonda Atatürk ile ilgili fotoğraflar sergilenmektedir. Osmanlı Evi Müzesi Muradiye semtinde, II. Murat Külliyesi’nin karşısında bulunan ahşap ev, plan ve süslemeleri bakımından 17. yüzyıl özelliklerini taşımakta olup, Bursa’da halen ayakta kalan en eski evlerden bir tanesi ve en güzel olanıdır. Bahçe içinde bulunan iki katlı binanın iki kat planı da aynıdır.
Bahçeye açılan eyvanlı bir sofası ile bu sofaya açılan sağda ve solda olmak üzere iki odası vardır. Alt kattaki odalar ise alçak tavanlı kışlık odalardır. Üst katta baş oda diye adlandırılan odada kalem işi bitki ve çiçek motifleriyle dekorlu şahane ahşap dolap, geometrik dekorlu ahşap tavan ve altıgen tavan göbeği zarif görünüşleri ile 17. yüzyıl süslemelerinin güzel ve karakteristik özelliklerini göstermektedir. Eski bir Bursa evi örneği olarak “Osmanlı Evi Müzesi” adı altında ziyarete açılmıştır. Mudanya Mütareke Evi Müzesi 11 Ekim 1922 tarihinde TBMM Hükümeti’nin imzaladığı ateşkes antlaşmasının yapıldığı yer olan bina 19. yüzyıl başlarına ait olup, ahşaptan yapılmıştır. Daha sonra onarılan bina 1937 yılında belediyeye bağlı bir müze olarak açılmış 1959’da
Bursa
Kültür Bakanlığı’na bağlı bir müze olmuştur. Mütareke döneminin eşyalarının korunduğu bu evde ayrıca o döneme ait fotoğraflar ve belgeler sergilenmektedir. İznik Müzesi Sultan I. Murat’ın annesi Nilüfer Hatun’un anısına 1388 yılında imarethane olarak inşa edilmiştir. Cumhuriyet döneminde değişik gereksinmeler için depo olarak kullanılan bina, onarım görmüş ve 1960 yılında müze olarak ziyarete açılmıştır. 14. yüzyıl Osmanlı mimarisinin güzel örneklerinden biridir. Osmanlı mimarisinde “T” planı ilk kez bu yapıda görülmektedir. Kubbe ve tonoz kemerlerin örttüğü revakla başlayan yapının giriş kapısında kitabe mevcuttur. Kubbe ile örtülü ana bölümden yan mekânlara geçilir. Bizans’a özgü zengin ve renkli taş ve tuğla işçiliği ile yapılmıştır.
Bursa
Müzede İznik çevresinden toplanan prehistorik dönemden Osmanlı dönemine kadar olan çeşitli eserler yer almaktadır. İznik Ayasofya Müzesi İznik ilçe merkezinde yer alan ve 4. yüzyılda inşa edilmiş olan kilise, 11. yüzyıldaki depremden sonra onarım görmüş, 1331’de Orhan Gazi tarafından camiye çevrilmiştir. Günümüzde anıt-müze olarak ziyarete açıktır. Hıristiyanlar için önem taşıyan 7. Ekümenik (ruhani) Konsül burada toplanmıştır. Bizans dönemine ait bazı freskler ve tabanda geometrik motiflerden oluşan mozaikler bulunmaktadır. Kilisenin camiye çevrildiğinin göstergeleri olan mihrap, minare, duvar yazıları ve içteki kemer tadilatı oldukça belirgindir. İznik Çini Ocakları Antik çini ocaklarının bulunduğu alandır. Halen kazı çalışmaları sürmektedir. İznik Roma Tiyatrosu İznik’in güneybatısında yer alır. Eski saray olarak da adlandırılmaktadır. Roma döneminde yapılmıştır. Uzun beşik tonozlu galeriler mevcuttur. Kazısı devam etmektedir
 Mudanya Bursa'nın 25 km kuzeybatısında ve Marmara Denizi kıyısında yer alan Mudanya temiz havası ile yaz turizminin yoğun olarak yaşandığı bir merkezdir. Mudanya
 BURSA İLİ TARİHİ CAMİLER
 Ulu Camii (Osmangazi) Murad I (Hüdavendigâr) Camii Yeşil Camii (Yeşil Külliye) Emir Sultan Camii Yıldırım Beyazıt Camii Yeşil Cami (İznik) Murad II (Muradiye) Camii ÜFTADE CAMİ Şahadet Camisi YILDIRIM BAYEZID KÜLLİYESİ VE CAMİSİ VELED-İ VEZİR CAMİ ALİ PAŞA CAMİ BAŞÇI İBRAHİM CAMİ BEŞİKÇİLER CAMİ DEMİRTAŞ(TİMURTAŞ)CAMİ HACILAR CAMİ HAMZA BEY CAMİ KAVAKLI CAMİ NALBANTOĞLU CAMİ NAMAZGAH SÜLÜKLÜ (SÜLUKİ) CAMİ TUZ PAZARI CAMİ ÜÇ KUZULAR CAMİ ZEYNİLER CAMİ ABDAL MEHMET CAMİ AHMET DAİ CAMİ ARAPLAR CAMİ ARAP MEHMET CAMİ ALAN YERİ CAMİ AKBIYIK CAMİ ALTIPARMAK CAMİ ALACAHIRKA CAMİ AZEB BEY CAMİ
ACEM REİS CAMİ ALAADDİN PAŞA CAMİ BAYEZİD VELİ (KOZA HAN) MESCİDİ BEDRETTİN (HAFSA HATUN) CAMİ ÇIRAĞ BEY CAMİ ÇUKUR (KADEMERİ) CAMİ DAVUT PAŞA CAMİ FIŞKIRIK CAMİ EBU İSHAK CAMİ ERTUĞRUL CAMİ GÜNGÖRMEZ CAMİ GÜRANLI CAMİ HACI SEVİNÇ CAMİ HACI İSFENDİYARİ CAMİ HIDIRLIK CAMİ HOCA ALİZADE CAMİ HOCA MUSLİHİDDİN (MAHKEME) CAMİ HOCA TABİB (AYNALI) CAMİ HOCA HASAN CAMİ İMARET-İ İSABEY CAMİ İSA BEY FENARİ (GÜDÜK MİNARE) CAMİ İSMAİL HAKKI CAMİ İVAZ PAŞA CAMİ İZZETTİN BEY (PINARBAŞI)
CAMİ Sultan Orhan Camisi KAMBERLER (SİTTİ HATUN) CAMİ KARAKADI CAMİ KARA ŞEYH CAMİ KAVAKLI CAMİ KAYHAN CAMİ KEFEN SÜZEN CAMİ KİREMİTÇİ SİNAN BEY CAMİ KOCA NAİP CAMİ LAMİ ÇELEBİ CAMİ MAHMUT PAŞA FİDAN HANI MESCİDİ MAKSEM (DÜSTÜRHAN) CAMİ MANTICI CAMİ MECNUN DEDE (ÇAKIR AĞA) CAMİ MOLLA FENARİ CAMİ .MURAT (MURADİYE) CAMİ SATI FAKİH CAMİ SELÇUK HATUN CAMİ SELİMİYE CAMİ SİMKEŞ CAMİ SİVASİLER CAMİ SOMUNCU BABA CAMİ ŞAHABEDDİN PAŞA CAMİ ŞEHREKÜSTÜ CAMİ ŞEKER HOCA CAMİ ŞERAFEDDİN PAŞA (OKÇULAR) CAMİ ŞEYH KONEVİ (KUZGUNLUK) CAMİ ŞEYH PAŞA
 (DİBEKLİ) CAMİ TAYAKADIN CAMİ ÜFTADE TEKKE CAMİ VELED-İ ENBİYA CAMİ VELED-İ HABİB CAMİ VELED-İ SARAY CAMİ VELED-İ YANİÇ CAMİ VELİ ŞEMSEDDİN CAMİ VEZİRİ CAMİ YENİ BEZZAZ CAMİ YER KAPI (KARA ALİ) CAMİ YİĞİT CEDİT CAMİ YİĞİT KÖHNE CAMİ BAYEZIT PAŞA (ÇATAL MESCİT) CAMİ CUMALIKIZIK CAMİ DAVUTKADI ESKİ CAMİ HACI SEVİNDİK CAMİ HACI SEYFETTİN CAMİ HOCA TAŞKIN CAMİ İBNİ BEZZAZ (BEKÇİ) CAMİ MEYDANCIK CAMİ MOLLA ARAP CAMİ MÜFTÜÖNÜ CAMİ NAMAZGAH CAMİ PİR EMİR MEHMET SULTAN CAMİ SELİMZADE CAMİ SETBAŞI (KARA ÇELEBİZADE) CAMİ ŞİBLE CAMİ UMUR (OMUR) BEY CAMİ DEĞİRMENLİKIZIK ESKİ CAMİ
Bursa
 BURSA İLİ TARİHİ HAMAMLAR
 Tarihi Hamamlar Akçalar Köyü Hamamı (Nilüfer) Günümüzde kullanılmayan bu hamamın da ne zaman yaptırıldığı bilinmemektedir. Hamam doğu-batı doğrultusunda dikdörtgen planlı olarak yapılmış, daha sonra buraya bir soyunmalık eklenmiştir. Sıcaklık bölümü iki eyvanlı ve iki halvetlidir. Batı duvarının güneyindeki bir kapıdan içerisine girilen hamamın soyunmalığı, düzensiz dikdörtgen planlı ve düz tavanlıdır. Buradan geçilen sıcaklık doğu-batı doğrultusunda dikdörtgen planlı olup, doğu-batı yönüne atılmış iki kemerle üç bölüme ayrılmıştır. Bunlardan orta bölüm kubbe ile yan bölümler de düz tavanla örtülmüştür. Yapının batı cephesinde büyük bir dikdörtgen niş ve külhan kemeri görülmektedir. Hamam moloz taş ve tuğladan yapılmış, duvarları da sonradan içeriden mermerle kaplanmıştır. Aksu Köyü Hamamı (Kestel) Bu hamamın ne
zaman ve kimin tarafından yaptırıldığı bilinmemektedir. Kuzey-güney doğrultusunda dikdörtgen planlı olan hamamın kuzeyine soyunma mekânı, güneyine ılıklık, bunun doğu ve batısına da sıcaklık, halvetler ve su deposu eklenmiştir. Doğu-batı doğrultusundaki soyunmalık dikdörtgen planlı olup, üzeri ahşap bir çatı ile örtülmüştür. Buradan geçilen dikdörtgen planlı ılıklık tekne tonoz ile örtülü olup, güney duvarının ortasındaki bir kapıdan da sıcaklığa geçilir. Sıcaklık doğu-batı doğrultusunda dikdörtgen planlı olup, iki sivri kemerle üç bölüme ayrılmıştır. Orta bölüm pandantifli bir kubbe ile örtülüdür. İki yanda kalan bölümler de düz tavanlıdır. Güney duvarındaki birbirlerine simetrik kapılarla kare planlı tromplu halvetlere geçilir. Arap Hamamı (Gemlik) Gemlik Küçük Kumla Köyü’nde bulunan bu hamamın ne zaman ve kimin tarafından yaptırıldığı bilinmemektedir. Bölgenin en anıtsal yapısı olan bu hamam doğu-batı doğrultusunda dikdörtgen planlıdır.
Bunu tamamlayan bölümler tromplu bir kubbe ile örtülmüştür. Günümüze oldukça harap durumda gelen bu hamamın içerisinde mermer bir şadırvan bulunmaktadır. Ayrıca duvarlarda nişler ve yuvarlak kemerli kapıları vardır. Üst örtünün eteğinde mukarnaslı bir silme yer almaktadır. Büyük kubbenin üzerinde aydınlık feneri, bunun çevresinde de halat örgülü bir friz bulunmaktadır. Hamamın duvarları moloz taş ve tuğladan örülmüştür Armutlu Hamamı (Osmangazi) Bursa Çekirge Caddesinin altında yer alan Armutlu Hamamı Eski Kaplıca ismi ile de tanınmıştır. Bursa’nın en büyük hamamlarından biri olup Sultan I.Murad döneminde 1394 yılında yapılmış, Sultan Yıldırım Bayezid döneminde de hamama bir soğukluk eklenmiştir. Hamamın giriş kapısı üzerine mermerden onarım kitabesi yerleştirilmiştir: Kaplucenin binası ve cümle yer yapıldı. Sn gülab tyneti oldu miskile
tağmir Feyyaz zulmenend-in feyz-i iyanet erdir İt’mame dendi tarih kapluca oldu tamir 917 h.(1511) Hamam taş ve tuğla dizilerinden yapılmış olup yer yer Bizans devşirme parçalarından da yararlanılmıştır. Soyunmalık bölümünün ortasına büyük bir şadırvan yerleştirilmiş olup üzeri iki kubbe ve iki yarım kubbe ile örtülmüştür. Buradan geçilen sıcaklık yine kubbelidir ve sekiz sütuna oturan yuvarlak kemerlerin taşıdığı kubbeli bir mekâna geçilmektedir. Sıcaklık 7.00 m. çapında havuz çevresinde çokgen bir plan geliştirilmiş, çevresine de tonozlu nişler yerleştirilmiştir. Bu bölüme aslanağzı başlıklardan sıcak sular akmaktadır. Bu bölüme1675 tarihli Farsça bir kitabe yerleştiriliş kitabe günümüze kadar gelebilmiştir: “Hamamın tarihini cevat dinle Ya Rab daima su ve kuvvet ver” Hamamın üst örtüsü ilk yapılışında kurşun kaplı iken 1612 yılında bunlar sökülmüş yerini kiremit örtü almıştır. XIX. yüzyıldan sonra hamamın çevresine yapılan eklerle dış görünüşü orijinal şeklinden uzaklaşmış ve etrafındaki yapıların arasında kaybolmuştur. Arap Hamamı (Gemlik)
 Gemlik Küçük Kumla Köyü’nde bulunan bu hamamın ne zaman ve kimin tarafından yaptırıldığı bilinmemektedir. Bölgenin en anıtsal yapısı olan bu hamam doğu-batı doğrultusunda dikdörtgen planlıdır. Bunu tamamlayan bölümler tromplu bir kubbe ile örtülmüştür. Günümüze oldukça harap durumda gelen bu hamamın içerisinde mermer bir şadırvan bulunmaktadır. Ayrıca duvarlarda nişler ve yuvarlak kemerli kapıları vardır. Üst örtünün eteğinde mukarnaslı bir silme yer almaktadır. Büyük kubbenin üzerinde aydınlık feneri, bunun çevresinde de halat örgülü bir friz bulunmaktadır. Hamamın duvarları moloz taş ve tuğladan örülmüştür At Pazarı (Dayıoğlu) Hamamı (Osmangazi) Bursa, Ahmet Dai Mahallesinde, Cumhuriyet Caddesi ile Ahmed Dai Sokağının kesiştiği yerde bulunan At Pazarı Hamamının kimin tarafından yaptırıldığı kesinlik kazanamamakla beraber vakfiyesinden 1604 yılında yaptırıldığı ve Emir Sultan’a vakfedildiği öğrenilmiştir.
Hamam 1664 ve 1758 yıllarında onarım görmüş ve orijinalliğinden kısmen de olsa uzaklaşmıştır. Hamam soyunmalık, ılıklık ve sıcaklık bölümlerinden oluşmaktadır. Ortasında asıl yıkanma yeri ve buradan geçilen sıcaklık yer almaktadır. Aynı zamanda ılıklığa üzeri tonoz örtülü helâlar eklenmiştir. Hamamın tümü kubbelerle örtülüdür. Soğukluk kare planlı olup üzeri pandantiflerin taşıdığı sekiz köşeli bir kasnağın taşıdığı kubbe ile örtülüdür. Soğukluktan kubbeli ve tek eyvanlı sıcaklığa oradan da halvet odalarına geçilmektedir. Babasultan Hamamı (Kestel) Babasultan Hamamı, Babasultan Camisi ve türbesi ile birlikte Orhan Gazi (1324-1362) tarafından yaptırılmıştır. Hamam, kare planlı bir bölüm ile dikdörtgen bir bölümden meydana gelmiştir. Bunların doğusuna külhan ve su deposu eklenmiştir. Başcı İbrahim Hamamı (Osmangazi) Bursa, Maksem semti yakınında, Başcı İbrahim Camisi’nin yanındadır. XV. yüzyılda Başcı İbrahim Bey tarafından tek hamam olarak yaptırılmıştır. Osmanlı hamam tipleri arasında tek hamam gurubundan olup soğukluk kare planıdır,
üzeri sekizgen bir kasnağın taşıdığı bir kubbe ile örtülüdür. Soğukluk kısmı sıcaklık bölümünden daha büyük ölçüdedir. Buradan dikdörtgen planlı sıcaklığa ve iki kubbeli halvete geçilmektedir. Ilıklığın her iki yanına üzerleri kubbeli helâlar yerleştirilmiştir. Sıcaklık 6.55x10.60 m ölçüsünde olup bununda üzeri pandantifli kubbe ile örtülmüştür. Sıcaklıktan sonra iki halvet hücresi bulunmaktadır. Hamam tuğla ve moloz taş duvarlıdır. Bunların arlarına yer yer tuğla hatıllar yerleştirilmiştir. Bu örgü sistemi yerden 2.00 m. yüksekliğe kadar olup üzeri tamamen tuğla örgülüdür. Hamam uzun süre kendi haline terkedilmiş, bir ara dokuma atölyesi olarak kullanılmıştır Büyük Hamam (Gemlik) Günümüze harap bir durumda gelebilen ve yer yer yıkılmış olan bu hamamın ne zaman ve kimin tarafından yaptırıldığı bilinmemektedir. Hamam doğu-batı doğrultusunda dikdörtgen planlı olup, doğudan batıya doğru hamamı oluşturan mekânlar peş peşe sıralanmıştır.
Bunlardan ilk mekân dikdörtgen planlı olup, üzeri ayna tonozludur. Doğu duvarının ortasında hamamın giriş kapısı bulunmaktadır. Buradan tromplu bir kubbe ile örtülü mekâna, oradan da ılıklık ve sıcaklığa geçilmektedir. Bölümlerin üzerini örten kubbelerin büyük çoğunluğu yıkılmıştır. Günümüze gelebilen kalıntılardan içerisinin malakari rumili, damla motifli, yıldızlı, palmetli bezemelerinin olduğu anlaşılmaktadır. Hamam içeride ve dışarıda moloz taş ve düzensiz tuğlalardan örülmüştür Çakır Ağa Hamamı (Osmangazi) Bursa, Tophaneye çıkan yolun solunda, Timurtaş Paşa Türbesi yakınında, kalenin de eteğinde bulunan Çakır ağa hamamını Sultan II. Murad döneminde Sekban Başa ve aynı zamanda Çakırcı başı görevlerini yapmış olan Çakır Ağa yaptırmıştır. XV. yüzyılın ilk yarısına tarihlenen hamam çifte hamamlar plan düzenindedir. Oldukça geniş olan kadınlar ve erkekler kısmının sıcaklığının sonunda iki halvet hücresi eklenmiştir. Soyunmalık bölümleri kare planlar halinde olup, üzerleri kubbelerle örtülüdür. Kubbelerin oturduğu kasnakların üzerine ikinci bir kasnak oturtulmuş ve böylece oldukça yüksek bir kasnak elde edilmiştir.
Sıcaklığın ortasında oldukça geniş bir göbek taşı bulunmaktadır. Hamamın erkekler kısmı kadınlar kısmına göre çok daha geniştir. Ayrıca hamam gelir sağlamak amacıyla kuzey v batısına dükkânlar eklenmiştir. Hamamın yapı malzemesi taş ve tuğladandır. Çakır Ağa hamamı 1962 yılında orijinal durumuna uygun biçimde onarılmıştır. Günümüzde hamam işlevini sürdürmektedir. Çandarlı Hamamı (İznik) İznik Elbeyli Köyü’nün güneybatısında Çandarlı Mevkiinde, Çandarlı Camisi ile hamamı bulunmaktadır. Bu yapı topluluğunun kitabesi ve vakıf kayıtları bilinmemektedir. İ.A.Yüksel’e göre; büyük olasılıkla Çandarlı İbrahim Paşa tarafından yaptırılmıştır. Çandarlı İbrahim Paşa’nın 1429-1430 tarihlerinde öldüğü dikkate alınacak olursa cami ile birlikte hamamın da bu tarihten önce yapıldığı sanılmaktadır. Günümüze oldukça harap bir durumda gelen bu yapı kuzey-güney doğrultusunda dikdörtgen planlı olup, içerisine doğu cephesinden girilmektedir. Giriş kare planlı ve pandantifli bir kubbelidir. Buradan dikdörtgen planlı, beşik tonozlu bir mekâna geçilmektedir. Sıcaklık kare planlı olup, bunun da üzeri pandantifli bir kubbe ile örtülmüştür.
Bursa
 Hamamın güney cephesinde büyük ölçüde tahrip olmuş su deposu bulunmaktadır. Hamamın duvarları moloz taş ve tuğla hatıllıdır. Bunların arasına yer yer tuğlalarla hareketli bir görünüm verilmiştir. Ayrıca giriş kapısının kemeri de tuğladandır. Çarşı Hamamı (Yenişehir) Yenişehir merkezindeki bu hamam, Çarşı hamamı, Çifte hamam ve Belediye Hamamı isimleri ile tanınmaktadır. Kitabesi ve vakıf kaydı bulunmadığından ne zaman yapıldığı konusunda kesin bir bilgi edinilememiştir. Hamam kuzey-güney doğrultusunda, dikdörtgen planlıdır. Çifte hamam düzenindeki hamamın doğusunda kadınlar kısmı bulunmaktadır. Burası kare planlı soyunmalık, üç bölümlü ılıklık, iki eyvanlı sıcaklık ve iki de halvet hücresinden meydana gelmiştir. Hamamın batısında yer alan erkekler kısmı da yine aynı bölümlerden meydana gelmiştir. Her iki bölüm arasında, batı yönünde ortak kullanılan bir su deposu bulunmaktadır. Hamamın bölümleri tromplu kubbelerle örtülmüştür.
 Sıcaklık bölümlerinin ortasına sekizgen bir göbek taşı yerleştirilmiştir. Yapı kaba taş ve tuğladan yapılmış bir duvar işçiliğine sahiptir. Üst örtülerinde testere dişli frizler kullanılmıştır. Ayrıca zikzak şeklinde tuğlalar ile de cepheye hareketli bir görünüm verilmiştir. Çekirge Hamamı (Osmangazi) Bursa Çekirge Semtinde I.Murad Caddesi’nin yol seviyesinin altında kalan Çekirge Hamamı XIV. yüzyılda yapılmıştır. Bursalı kadınlarca şifalı ve kutsal bilinen bu hamam başlangıçta halka açık, ücretsiz olarak yapılmıştır. Yolun birkaç basamak altında girişi bulunan hamamın kapısı üzerinde tuğla ile deniz dalgalarına benzeyen bir motif işlenmiştir. Girişten sonra oldukça uzun bir koridordan soğukluk bölümüne ulaşılmaktadır. Soğukluk, trompların yardımı ile tek bir kubbe ile örtülmüştür. Soğukluktan dikdörtgen planlı bir başka koridorda sıcaklık ve
 helâlar bulunmaktadır. Sıcaklığın üzeri de kasnaklı bir kubbe ile örtülmüştür. Çekirge Hamamı kesme taş ve tuğladan yapılmış olup, örgü sıraları arasına iki sıra, bazen de üç sıra tuğlalar yerleştirilmiştir. Bunun yanı sıra taşların arasında dikey olarak tek tuğlalar da görülmektedir. Hamamın yan duvarları diğerlerinden farklı olup, kesme taş yerine kaba ve oldukça iri taşlardan yapılmıştır. Günümüzde hamamın kubbeleri beton ile kaplanmıştır Cumalıkızık Hamamı (Yıldırım) Cumalıkızık Hamamının ne zaman ve kimin tarafından yaptırıldığı bilinmemektedir. Kuzey ve güney doğrultusunda peş peşe yerleştirilmiş kare planlı iki bölüm ve bunların doğusunda dikdörtgen planlı bir su deposu bulunmaktadır. Ayrıca bunlara soyunmalık, külhan ve tuvaletler bölümü sonradan eklenmiştir. Hamamın kare planlı ilk bölümü tromplu bir kubbe ile örtülmüştür. Bunun doğu duvarından soyunmalığa, güney duvarından da sonradan eklenen bölüme geçilmektedir. İkinci bölüm yine kare planlı olup, üzeri tromplu bir kubbe ile örtülmüştür. Bu bölümün duvarlarında nişler ve sekiler bulunmaktadır. Sonradan eklenen bölümler kareye yakın dikdörtgen planlıdır ve üzeri ayna tonozla örtülmüştür
Bursa Irgandı Köprüsü
 BURSA İLİ TARİHİ KÖPRÜLER
Tarihi Köprüler Irgandı Köprüsü Irgandi Köprüsü Osmangazi ile Yıldırım ilçelerini birbirinden ayıran Gökdere üzerinde bulunmaktadır. Irgandı köprüsü, Floransa, Venedik ve Bulgaristan’ın Lofça kentinde benzerleri olan çarşı köprülerindendir. Bu köprü 1442 yılında Pir Ali oğlu Tüccar Muslihiddin tarafından Mimar Abdullah oğlu Timurtaş’a yaptırılmıştır. Eski kaynaklardan öğrenildiğine göre bu köprüde 31 dükkan, bir mescit ve iki de ahır bulunuyordu. Köprünün uzunluğu konusunda kaynaklar birbirini tutmayan bilgiler vermektedirler. Buna göre uzunluğu 45 ile 300 metre arasında değişmektedir.
Ancak, çevresindeki yapılanmalar, köprünün iki yamacındaki eğimin armasından ötürü vadi daralmış ve bu yüzden de köprünün boyu kısaltılmıştır. 1854 depreminde büyük zarar görmüş ve Bursa’nın işgali sırasında Yunanlılar buradan çekilirken köprü kemerini bombalamışlardır. Bundan sonra 1949 yılında köprü yeniden yapılmış ve 60 cm. daha yükseltilmiştir. Köprünün Yıldırım ilçesi tarafı Osmangazi ilçesindeki tarafına göre 120 cm. daha yüksektir. Günümüzde köprünün ana tonozu betonarme olup, her iki yanına da taş kemerler yapılmıştır. Köprünün cephesinde dikkati çeken bir özellik de mazgal deliklerinin yerleri bozulmuştur. Köprü hücrelerine
 tonozlu mekanların üzengi taşlarına kadar taş olan köprü, üzengiden sonra tuğla ile yapılmıştır. XVII.yüzyılda Bursa’ya gelen Evliya Çelebi bu köprünün mimarisi ile onunla ilgili öyküleri anlatmaktadır. “Evsaf-ı cisr-i Irgandi. Bursa’nın bir çarşısı da Gökdere’deki Irgandi Köprüsü üzerindedir ki, yemin ve yesar ikiyüz kadar hallac dükkanlarıdır. Hücrelerinin pencereleri zir-ü paylerinden cereyan eden Gökdere’ye nâzırdır. Ve bu cisr dükkânlarının üzeri cümle tonoz kemerler ile mebni olub kurşun
 ile mesturdur. Bu cisrin iki başında kal’a kapuları gibi temiz kapılar üzere mazgal delikleri vardır. Cizrin bir tarafı boştur. Han gibi misafirhane olup at bağlanır”. Geçmişten Bir Görüntü Irgandı Köprüsü Şuanki Haliyle Irgandı Köprüsü Abdal Köprüsü Abdal Köprüsü, Acemler ve Hürriyet Mahalleleri arasında Bursa, Mudanya yolunda, Nilüfer Çayı’nın üzerindedir. Köprüyü Abdal Çelebi isimli bir tüccar 1669 yılında yaptırmıştır. Bursa Salnamelerine göre (1906) 12 gözlü olan bu köprünün iki ucu toprak altında kalmıştır. Köprü 64 m. uzunluğunda, 4.75 m. genişliğindedir. Orta kısım yol seviyesinden biraz daha yüksekte ve sivri kemerlidir. Köfeki taşından yapılan köprünün kuzey tarafında bir mihrap nişi, ayakları üzerinde de selyaranlar bulunmaktadır.
Bursa Irgandı Köprüsü
 Bu köprü 1971 yılında Karayolları tarafından onarılmıştır. Geçmişten Bir Görüntü Abdal Köprüsü Şuanki Haliyle Abdal Köprüsü Mihraplı Köprü Bursa-Karacabey yolu üzerinde, Nilüfer Nehri’nin kollarından biri üzerindeki bu köprüyü Çelebi Sultan Mehmet’in kızı Selçuk Hatun yaptırmıştır. Köprünün iki kitabesi bulunmaktadır. Bunlardan birine göre 1465 yılında yaptırılmıştır. Diğer kitabede köprünün iki büyük gözü arasına tarihi ve yaptıranın isimleri yazılmıştır. Kitabeleri Şair Cemali yazmıştır. Bugün bu kitabeler Bursa Türk ve İslam Eserleri Müzesi’ndedir.

Blog Listem